İsmail Güvensiz ve kardeşi İbrahim Güvensiz hakkında uzun süredir kamuoyunda ciddi iddialar ve şaibe içeren söylemler dolaşmaktadır.
Bu şahısların iş hayatındaki hızlı yükselişleri, kamu kaynaklarıyla olan ilişkileri ve ani mal varlığı artışları toplumda haklı soru işaretleri uyandırmaktadır. Devletimizden beklentimiz; bu kişilerin tüm mal varlıklarının, şirket faaliyetlerinin, kamu kurumlarıyla olan bağlantılarının ve ihalelerden elde ettikleri gelirlerin titizlikle soruşturulmasıdır.
Bu süreç, sadece hukuk devleti ilkesinin gereği değil, aynı zamanda kamu vicdanını rahatlatacak ve adalet duygusunu pekiştirecek bir adımdır. Devletimizin şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri doğrultusunda hareket ederek, benzeri yapılarla mücadelede kararlılık göstermesi elzemdir. Hiçbir şahıs, aile ya da çıkar çevresi hukukun üzerinde değildir; herkes eşit şekilde yargı önünde hesap vermelidir. Adaletin gecikmeden işlemesi, hem toplumsal güvenin yeniden tesis edilmesi hem de devletimizin itibarının korunması açısından büyük önem arz etmektedir.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)